Arama yapmak için en az 3 karakter girmelisiniz
Kaygı kavramı, Sigmund Freud tarafından bir psikolojik yapı olarak ele alınmış ve davranış bilimlerinde merkezi bir rol oynamıştır. Freud’a göre, kaygı, insanda gelmesi muhtemel bir tehlikeden korkma hali olarak tanımlanır. Öğrencilerin sıkça karşılaştığı kaygı türlerinden biri ise sınav kaygısıdır. Sınav kaygısı, sınav öncesinde kişinin öğrendiği bilgileri sınav sırasında aktaramaması ve bu bilgileri etkili bir şekilde kullanamaması sonucu yaşanan yoğun kaygı durumudur. İyi bir şey yapma baskısının olduğu ya da performansın öne çıkması gereken durumlarda hissettiğimiz yoğun endişe ve kaygı duygusu olarak tanımlanan bir tür psikolojik performans kaygısıdır. Bu durum, yalnızca sınavlara özgü olmayıp, herhangi bir performans gerektiren durumda ortaya çıkabilir.
Sınav kaygısı, kişinin olaya yüklediği anlam ve anlayışa bağlıdır. Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerde dikkat dağınıklığı, motivasyon kaybı ve performans düşüşü gözlenir. Yüksek kaygılı öğrencilerin, görevle ilgili değişkenlerden çok kendileri ile ilgili değişkenlerle meşgul olduklarını ve bu nedenle başarılarına yardımcı olacak ipuçlarını değerlendirmede yetersiz kaldıklarını bulmuştur. Bu öğrenciler, sınav sırasında performanslarını iyileştirebilecek bilgileri gözden kaçırırlar çünkü zihinsel süreçlerini kendi kaygılarına odaklamışlardır. İleri derecede yüksek kaygılı öğrencilerde, sınavla ilgisi olmayan düşüncelerin daha fazla etkili olduğunu ve bu nedenle düşük başarı gösterdikleri gözlemlenmiştir. Bu öğrenciler, sınav esnasında dikkati dağıtan düşüncelerle mücadele ederken, sınav materyaline odaklanma noktasında zorluk çekerler. Sonuç olarak, sınav kaygısı, öğrenci performansını olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak ortaya çıkar.
Ailelerin, öğretmenlerin ve öğrencinin kendisinin yüksek akademik beklentileri, sınav kaygısının başlıca nedenlerinden biridir. Başarısızlık korkusu, bu beklentilerin altında kalma düşüncesi yaratabilmektedir.
Öğrencinin sınava yeterince hazırlanmamış olması, kendine güven eksikliği doğurur. Bu durum, sınav sırasında başarılı olamayacağına dair endişeleri artırır.
Geçmişte yaşanan başarısızlıklar veya zorlu sınav deneyimleri, öğrencinin sınavlara karşı olumsuz bir tutum geliştirmesine neden olabilir.
Kendini sürekli en yüksek standartlara göre değerlendiren öğrenciler, sınav sırasında hata yapmaktan aşırı endişe duyabilmektedirler.
Sınav kaygısı, hem fiziksel hem de psikolojik belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler, öğrencinin sınav performansını doğrudan etkileyebilmektedir.
Baş ağrısı, mide bulantısı, terleme, kalp çarpıntısı ve uyku problemleri sıkça görülmektedir.
Sınav kaygısı, birçok öğrencinin yaşadığı yaygın bir sorundur ve akademik performansı olumsuz etkileyebilir. Ancak, doğru stratejiler ve profesyonel bir destekle bu kaygıyı yönetmek mümkündür. Öğrenciler, sınav kaygısını yenerek akademik hedeflerine ulaşabilirler. Bu süreçte, ailelerin, öğretmenlerin ve arkadaşların destekleyici bir rol oynaması büyük önem taşımaktadır. Sınav kaygısının etkili bir şekilde yönetilmesi, öğrencilerin genel ruh sağlığı ve akademik başarıları için kritik bir adımdır. Bilginin kendisi kadar, bilgiyi kullanabilmek de başarı için önemli bir noktadır. Ancak sınav sırasındaki aşırı kaygı ve gerginlik, bilgilerin unutulmasına ve sınav sorularına odaklanmanın zorlaşmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla sınavla ilgili bilgilerin öğrenilmesi kadar, sınav sırasında kaygıyı kontrol edebilmek de oldukça önemlidir. Kaygıyı kontrol edebilmek için bazı yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler arasında fiziksel egzersiz, kaliteli uyku, beslenme, gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri ve mantık dışı düşüncelere yanıt verme gibi teknikler bulunmaktadır. Bu yöntemler, sınav kaygısını yönetmek için etkili stratejiler sunar. Sınav öncesinde ve sırasında bu tekniklerin uygulanması, öğrencilerin kaygıyı azaltarak bilgilerini en iyi şekilde kullanmalarına yardımcı olur. Bu sayede, sınav performansı artar ve sınavlar daha az stresli bir deneyim haline gelir. Bunun yanı sıra kaygı kontrol edilemez bir noktada ise bir ruh sağlığı uzmanından destek almanız faydanıza olacaktır.
15.07.2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında tarafınıza Şirketimiz ile Şirketimizin ürün ve hizmetlerini tanıtmak veya pazarlamak amacıyla ticari elektronik ileti gönderilmesi için izniniz sorulmaktadır. İletişim izin tercihleriniz doğrultusunda, kimlik ve iletişim bilgileriniz; e-posta, telefon, posta veya SMS yoluyla ürün ve hizmetlerimizle ilgili sizlerle iletişime geçilmesi, reklam, tanıtım, etkinlik ve kampanyalarımız ile fırsatlarımız hakkında tarafınıza bilgi verilmesi, mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak bildirim (push bildirim) gönderilmesi amaçlarıyla işlenecek ve bu kapsamda söz konusu ticari elektronik ileti gönderimlerinin yapılabilmesi için hizmet aldığımız üçüncü taraflarla paylaşılacaktır. Kimlik ve iletişim bilgilerinizin yukarıdaki amaçlarla işlenmesine onay vermek için ilgili kutucuğu işaretleyebilirsiniz. Dilediğiniz zaman ticari ileti gönderimini reddetme ve vermiş olduğunuz izni geri alma hakkına sahipsiniz.