Arama yapmak için en az 3 karakter girmelisiniz
Ramazan ayında, uzun saatler boyunca oruç tutulması beslenme düzeninde önemli değişiklikler getirir. Bu dönemde, yaklaşık 13 saat süren açlık dönemlerini sağlıklı bir şekilde yönetebilmek için dengeli ve yeterli beslenme büyük öneme sahiptir.
Sahur, gün içinde yaşanacak açlık süresini daha rahat atlatmanızı sağlayacak kritik bir öğündür ve atlanmamalıdır. Sahur, ideal olarak güne enerjik başlamayı sağlayacak, kahvaltı niteliğinde bir öğün olarak düşünülmelidir. Sadece su ile sahuru geçiştirmek, gün içerisinde erken saatlerde kan şekerinin düşmesine, enerji eksikliğine ve halsizliğe yol açabilir. Aynı zamanda, ay boyunca süregelen bu durum sağlık sorunlarına da neden olabilir. Öte yandan, ağır ve yağlı yemeklerle yapılan bir sahur, gece boyunca metabolizma hızının düşmesi nedeniyle, alınan kalorilerin yağa dönüşme riskini ve kilo alma olasılığını artırır.
Bu sebeple, iftar ve sahur arasındaki beslenme, gün içerisinde alınması gereken tüm besin ögelerini içeren en az iki ana öğün ve ara öğünler şeklinde planlanmalıdır. İftarla birlikte aşırı yemeğe yönelmek yerine, hafif ve dengeli bir öğünle orucunuzu açmak, sindirim sisteminize ani yüklenmelerden kaçınmanızı sağlar. Sağlıklı ve dengeli beslenme için Türkiye’ye özel hazırlanan Sağlıklı Yemek Tabağından yararlanılabilir, böylece öğünlerinizde beş besin grubunu da dengeli bir şekilde tüketmiş olursunuz.
Ramazan ayında sağlıklı beslenme, uzun süren açlık dönemlerini daha iyi yönetebilmek ve sağlıklı bir oruç pratiği sürdürebilmek için elzemdir.
Sahurda, sindirimi kolaylaştıran ve uzun süre tokluk hissi sağlayacak hafif kahvaltı seçenekleri tercih edilebilir. Bunlar arasında süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler, çiğ sebze ve meyveler bulunmaktadır. Alternatif olarak, çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salata içeren bir öğün de uygun olabilir. Gün içindeki açlık hissini geciktirmek amacıyla, kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi lif açısından zengin ve kompleks karbonhidrat kaynaklarının tüketilmesi önerilir. Aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yiyecekler ile hamur işlerinden kaçınılmalıdır.
İftar, gün boyunca yaşanan psikolojik ve fizyolojik açlığın doruğa ulaştığı bir zaman dilimidir ve bu öğünde miktar ve çeşitlilik açısından aşırıya kaçılabilir. Sindirim sorunlarını önlemek için yemekler yavaşça ve iyice çiğneyerek tüketilmelidir. Geleneksel olarak zeytin, hurma ve su ile orucu açtıktan sonra, çorba ve salatayla yemeğe başlamak yararlıdır. Ardından, yağlı ve ağır olmayan etli sebze yemeği, biraz zeytinyağlı sebze yemeği, salata veya söğüş, 1-2 dilim ekmek veya küçük bir porsiyon pilav ya da makarna tüketilebilir.
Sıvı tüketiminin önemi, özellikle Ramazan ayında daha da artar. Su, tüm içecekler arasında en önemli yere sahiptir ve sıvı ihtiyacının karşılanmasında anahtar rol oynar. Günlük olarak çay, kahve, bitkisel çaylar, süt, taze meyve ve sebze suları, soda gibi çeşitli içecekler de tüketilebilir ancak su, enerji içermemesi ve optimal hidrasyon sağlamasıyla öne çıkar. Günlük toplam sıvı alımı, yaklaşık olarak 2500-3000 ml arasında olmalıdır, bu miktarın büyük bir bölümü su olmalıdır.
Özellikle yaşlı bireylerde susama hissinin azalması nedeniyle, bilinçli su tüketimi daha da önem kazanır. Suya ekstra lezzet katmak için nane, çubuk tarçın, limon dilimleri veya dondurulmuş meyve parçaları gibi doğal aromalar eklenebilir. Her ne kadar günde 8 bardak su içme kuralı bir genelleme olarak kabul edilse de, bu miktar kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Günlük su ihtiyacı, genel bir formülle "vücut ağırlığının kilogram cinsinden 35 mL ile çarpılması" şeklinde hesaplanabilir.
Ramazan ayında, iftar ve sahur arasında düzenli olarak sıvı tüketimi sağlamak önemlidir. Ayran, taze sıkılmış meyve ve sebze suları, sade soda gibi içecekler, sıvı ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olur ve oruç tutanların gün boyunca ihtiyaç duydukları hidrasyonu sağlamak için sık sık tüketilmelidir.
Oruç süresince sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni benimsenmelidir. Büyük porsiyonlar yerine, iftar sonrası belirli aralıklarla küçük miktarlarda beslenmek sindirimi kolaylaştırır ve kan şekerini dengeler. Yemek pişirme teknikleri de önem taşır; ızgara, haşlama, fırında pişirme veya buğulama gibi yöntemler, besin değerlerini koruyarak sağlıklı seçenekler sunar. Aşırı işlenmiş, kavrulmuş veya kızartılmış gıdalardan kaçınmak, yavaş ve iyice çiğneyerek yemek yemek de sindirimi destekler.
İftar ve sahur arasında düzenli su tüketimi vücudun hidrasyon ihtiyacını karşılar. Bunun yanı sıra, süt, ayran, sade soda ve bitki çayları gibi sıvılar da alternatif olarak tercih edilebilir. Sahurda, kan şekerini yavaşça yükselten ve uzun süreli tokluk hissi veren besinler ön planda olmalıdır. Bu kapsamda, tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller, süt ürünleri, yumurta, bal, taze sebze ve meyveler, hurma, ceviz gibi yağlı tohumlar tercih edilebilir. Şekersiz içecekler ve tatlılar, sağlıklı bir sahur ve iftar menüsünü destekler. Rafine gıdalardan ve şekerli yiyeceklerden uzak durulması, oruç tutarken sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek için önemlidir.
İftarınızı açtıktan 10-15 dakika sonra, sağlıklı pişirme teknikleri kullanılarak hazırlanmış et, sebze yemeği veya salata ile zenginleştirebilirsiniz. Kan şekerinizi ani şekilde yükselten ve aşırı enerji veren beyaz ekmek, pirinç pilavı, kızarmış patates gibi gıdalardan kaçınarak, yerine bulgur pilavı, tam buğday ekmek veya kepekli makarna gibi sağlıklı alternatifleri tercih edin. Çiğ veya az pişmiş et ürünlerinden uzak durarak, yiyeceklerin iyi pişmiş olmasına dikkat edin.
İftardan sonra tatlı ihtiyacınızı, taze ve kuru meyveler, sütlaç, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar veya meyve tatlıları, hoşaf ve kompostolar ile sağlıklı bir şekilde karşılayın. Oruç tutarken bağışıklık sistemini güçlendirici antioksidan vitaminler açısından zengin gıdaları diyetinize eklemek önem taşır. A ve C vitaminleri bakımından zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, maydanoz gibi sebzeler ile portakal, mandalina, elma gibi meyveler tüketmek bu dönemde özellikle faydalıdır. Ayrıca, E vitamini bakımından zengin yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, fındık ve ceviz gibi yağlı tohumlar günlük diyetinizde yer almalıdır. Her gün 3 porsiyon sebze ve haftada 2-3 kez kuru baklagiller tüketmek, aynı zamanda günlük 30 gram kadar fındık veya ceviz eklemek önerilir.
D vitamini, özellikle güneş ışığının cilde doğrudan temasıyla elde edilen ve gıdalarda sınırlı bulunan bir vitamindir. Güneşli havalarda dışarıda zaman geçirmek, D vitamini seviyelerini doğal yoldan artırır. Güneşe erişimin zor olduğu durumlarda, D vitamini açısından zengin besinler veya takviyeler faydalı olabilir. Balık; omega-3 yağ asitleri, kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot ve E vitamini açısından mükemmel bir kaynaktır.
Prebiyotik zengini besinler, bağışıklık sistemimizi destekleyici ve sindirim sağlığımızı iyileştirici bir rol oynar. Bu besinler arasında yer elması, bamya, enginar, kereviz, soğan, sarımsak ve kuşkonmaz gibi sebzeler; nohut, mercimek ve fasulye gibi kuru baklagiller; tam buğday, yulaf, arpa ve kepekli pirinç gibi tam tahıllar; ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar; zeytin, muz, çilek ve elma gibi meyveler yer alır. Aynı zamanda, kefir, yoğurt, ayran, boza, tarhana, şalgam suyu ve turşular gibi probiyotik zengini ürünler de bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkıda bulunur. Ancak, şalgam suyu ve turşu gibi tuz oranı yüksek gıdaları tüketirken, yüksek tansiyonu olan kişilerin dikkatli olması gerekir.
İftar sonrası yapılan 1-2 saatlik kısa mesafeli yürüyüşler, sindirime yardımcı olur ve aynı zamanda kan dolaşımını hızlandırarak vücudun gıdaları daha etkili bir şekilde işlemesine destek olur.
Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı hem sindirim sistemine hem de genel sağlık durumunuza zarar verebilir. Bu nedenle, oruç tutanların bu ürünlerden kaçınması önemlidir.
15.07.2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında tarafınıza Şirketimiz ile Şirketimizin ürün ve hizmetlerini tanıtmak veya pazarlamak amacıyla ticari elektronik ileti gönderilmesi için izniniz sorulmaktadır. İletişim izin tercihleriniz doğrultusunda, kimlik ve iletişim bilgileriniz; e-posta, telefon, posta veya SMS yoluyla ürün ve hizmetlerimizle ilgili sizlerle iletişime geçilmesi, reklam, tanıtım, etkinlik ve kampanyalarımız ile fırsatlarımız hakkında tarafınıza bilgi verilmesi, mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak bildirim (push bildirim) gönderilmesi amaçlarıyla işlenecek ve bu kapsamda söz konusu ticari elektronik ileti gönderimlerinin yapılabilmesi için hizmet aldığımız üçüncü taraflarla paylaşılacaktır. Kimlik ve iletişim bilgilerinizin yukarıdaki amaçlarla işlenmesine onay vermek için ilgili kutucuğu işaretleyebilirsiniz. Dilediğiniz zaman ticari ileti gönderimini reddetme ve vermiş olduğunuz izni geri alma hakkına sahipsiniz.