Hep Sağlık Olsun Diye...

Hep Sağlık Olsun Diye...
Önce Ruhsal Detoks

Her şeyin başı sağlık değil mi? Hep sağlık olsun diye artık ben de Happ Health ailesindeyim. Bundan sonra Happ Health Evde Sağlık Hizmetleri platformunda iyilik, sağlık, güzellik ve farkındalık sohbetlerini birlikte yapacağız. Birlikte sorup, beraber öğreneceğiz. 17 yıldır Türkiye’nin en büyük medya gruplarında yazarlık yapmış olmama rağmen buradaki ilk yazım için çok heyecanlıyım. Bu platformdaki yazılarımın, hayalini kurduğum büyük bir amaca hizmet edeceğini biliyorum. İYİLEŞTİRMEK. Sözlük anlamıyla eksikleri gidermek, düzeltmek, iyi duruma getirmek… Birbirimizin eksiklerini gidermeye, şu anda olduğumuz halimizden daha iyi olmayı hedeflemeye var mısınız?

Hep diyoruz sağlığımız en önemli varlığımız. Ben pandemi döneminden bugüne sağlığın bu kadar çok konuşulduğu bir dönem hatırlamıyorum. Bu kadar sağlık, sağlık denilmesine rağmen, bu kadar bilinçlenmeye rağman aklımız sağlıklı olmanın kıymetini hasta olmadan idrak edemiyor. Sağlığımızın değerini, önemini sadece hastalandığımız zaman anlıyoruz. İşte bu durumu düzeltmek ve sağlığın kıymetini hastalanmadan anlayıp, sağlığı koruma yolunda bilinçlendirmek üzere pek çok dijital uygulama ve evde sağlık hizmet sunan platform geliştirildi. Hepsinin de amacı teşhis ve tedaviden çok korumak ve geliştirmek. Üçüncü adım ise iyileştirmek. Bu noktada karşımıza da bir model çıktı. İyileşmenin bireyin kendi sağlığının sorumluluğunu eline almasıyla gerçekleşeceğini vurgulayan Fonksiyonel Yaşam modeli. Çeşitli kaynaklardan derleyerek oluşturduğum fonksiyonel yaşam modeli tanımında öne çıkan noktalar; Genel yaklaşımlardan ziyade bireysel yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğu,

• Her bireyin kendi yaşam koşullarına ve vücudunun genetik yapısına göre eşsiz olduğu,
• Kişilerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri için yaşamlarındaki her öğenin tek tek ele alınması ve düzenlenmesi gerekliliği,
• Hastalık denen sonuç kısma odaklanmak yerine bu sonuca götüren köklere odaklanmak gerektiği,
• Bütün hastalıkların iyileşme sürecinde kişinin ruhsal dengesinin sağlanmasının en önemli basamak olduğu…

Yeni modellerin karşımıza çıkmasında şüphesiz yaşadığımız yeni hayat döngüleri var. İçinde yaşadığımız hayat bunda 50 yıl öncesine göre çok daha karmaşık ve birçok açıdan kirli. Bedenimize ve en çok da ruhumuza toksin yüklüyor. Doğallıktan uzaklaşmış ve toksin yükün arttığı yaşamlarımızda sağlığımızı korumak için mutlaka daha sağlıklı alternatifler bulup hayatımıza entegre etmeliyiz. Yani durum şu ilacı al, bu vitamini kullan kalıplarından çok daha ötede. Sağlıklı düşünebilmek için yaşam koşullarında ne gibi değişiklikler yapabilirim sorusu önemli. İşte bu sorunun en önemli cevaplarından birine odaklanacağım. RUHSAL DETOKS

Popüler kültür ve ticari kaygılar detoksu da kirletti. Glutensiz beslendiğinizde detoks yapmış zannediyorsunuz kendinizi. Oysa detoks bunların çok ötesinde daha büyük ve çok daha basit bir şey. Kendinizi baskıya soktuğunuz dönemsel süreçlerden ziyade hayatın kendi akışında oldukça sıradan bir süreç. Hayatınızın belli dönemlerinde değil, mümkünse her anında olması gereken bir seçim. Bir duruş, bir bakış biçimi diyorum.

Bu bakış biçiminde de önceliği bedene değil, ruha veriyorum. Bir detoks programının amacı sadece bedenin değil özellikle ve mutlaka ruhun hafiflemesidir. Ruhu kötü düşüncelerden, stresten arındırmak, ruha keyifli duyguların yüklenmesi, hoşgörü, affetme, dostluk duygularının ruhta yeşertilmesi ve bu alanların korku endişe, düşmanlık, öfke gibi alanlardan fazla oluşu. Yanlış anlaşılmak istemem ben demiyorum ki hiç korkmayın, endişeye kapılmayın. Her duygunun bize kattığı bir şey var. Burada önemli olan bu negatif duyguların, düşüncelerin esiri olmayın.

Ruhsal Detoks için neler yapabilirsiniz biraz da bunlardan bahsedelim.

• Güne müzikle başlayabilirsiniz. Hatta ritme kendinizi bırakıp evinizin koridorlarında dans edebilirsiniz. İçinizden geldiği gibi. Koreografı tamamen size ait.
• Sakin kalmayı deneyebilirsiniz. Karizmatik ya da cool bulduğunuz insanlara bir bakın. Öne çıkan en belirgin özellikleri sakinlikleri. Stresten gerilmiş bir beden ve zihin ne kadar güzel ya da etkileyici görünebilir bir düşünün. Bunu tek başına başaramıyorsanız gevşemek için belirli disiplinlerden yardım alın. İç yolculuklar, farkındalık egzersizleri, meditasyon, yoga gibi.
• Mümkünse iş yoğunluğunuzu azaltın. Yapılacaklar listenizi düzenleyin. Ertelemeci yanınızı kovun. Ertelemek ve biriktirmek yerine küçük adımlarla az sayıda işi başarmaya bakın.
• Yavaşlamanın durmak demek olmadığını öğrenin. Hedeflerinizi biraz küçültün.
• Elektromanyetik detoks olmazsa olmazınız. Eğer uyuduğunuz odada elektromanyetik yoğunluk fazlaysa televizyon, telefon, tablet, bilgisayar gibi bunlar kirli bir uyku olarak geri dönecektir size. Sonrasında baş ağrısı ile uyanılan sabahlar. Yatak odanızda bu cihazların olmamasına özen gösterin.
• Ve gelelim can alıcı maddeye. Sosyal medya. Ruhunuzda en çok kirlilik yaratan madde bu. Bilimsel bir araştırmadan bahsedeceğim size. Gece yatarken sosyal medyayı kullanmak anksiyete, uykusuzluk ve daha kısa uyku süresi olasılığını kuvvetle arttırıyormuş.
• Kendinize sessizlik ortamları yaratın. Gürültü detoksu diyorlar buna. Kendi sesinizi duymaya imkân verecek bu anlardan sonra etrafınızdaki insanları dinleme tahammülünüz artıyor. Bu sessizlik anlarında yeni ve farklı şeyler üretebiliyorsunuz. Öfke kontrolünüz kolaylaşıyor. Sessizlik kürleri tansiyonunuzu düşürüyor. Kalp ve solunum hızınız azalıyor. Sakinliyor.

Yaşamınızdaki bu değişimlerin yaşanması bir anda olmayacak. Küçük adımlarla yürümenizi tavsiye ediyorum bu ruhsal detoks programında. Hepsi yapıldıkça birer alışkanlığa dönüşecek merak etmeyin. Zamana yayın bu maddeleri. Hepsini bir anda yapmakta sizi strese sokabilir ve bu yolculuk böylece amacından şaşar. Hedefiniz sadece toksin yükü az bir şama biçimi olsun. AZLA YETİNDİĞİNİZ VE AZDAN ZEVK ALDIĞINIZ. Umarım ilham verebilmişimdir. Bu arınma yolculuğunda hepinize huzur ve sağlık diliyorum. Hep sağlık olsun. Bir sonraki yazımda bedensel detokstan bahsedeceğim. Bedenin ruhu yakalamasını istiyorum.

Yağmur Kalyoncu