Beynin Sırrı: Alzheimer, Gerçekten Bulaşıcı mı?

Beynin Sırrı: Alzheimer, Gerçekten Bulaşıcı mı?

Alzheimer hastalığı hakkında uzun yıllardır birçok araştırma yapılmasına rağmen hastalığın nedenleri ve ilerleme mekanizmaları hâlâ tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak, 29 Ocak 2024 tarihinde Nature Medicine dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, Alzheimer’ın bulaşıcı olabileceği fikrini gündeme taşıdı. Çalışmada, geçmişte kadavradan alınan büyüme hormonu enjeksiyonu yapılan 5 hastada, erken yaşlarda Alzheimer hastalığı (AH) geliştiği tespit edildi. Bu bulgu, Alzheimer’ın sadece genetik faktörlerle açıklanamayabileceğini düşündürüyor.

Araştırmanın Detayları

Nature Medicine'da yayımlanan araştırmada, çocukluk veya gençlik döneminde kadavradan alınan büyüme hormonu enjeksiyonu yapılan hastalar incelendi. Bu hastalarda, 38-55 yaş aralığında erken başlangıçlı Alzheimer teşhis edildi. Daha da dikkat çekici olan, bu hastaların hiçbirinde Alzheimer'a genetik yatkınlık oluşturan mutasyonların bulunmamasıydı. Bu durum, Alzheimer hastalığının farklı faktörler nedeniyle de ortaya çıkabileceğini düşündürdü.

Büyüme hormonu enjeksiyonları geçmişte tedavi amacıyla sıkça kullanılıyordu. Ancak kadavralardan alınan bu hormonlar, prion hastalıkları gibi bazı nörolojik rahatsızlıklarla ilişkilendirilmişti. Alzheimer’a benzer semptomlar gösteren prion hastalıkları, bulaşıcı proteinlerle beyin dokusuna zarar veriyor. Bu yeni araştırma, Alzheimer’ın da benzer bir mekanizmayla bulaşma ihtimalinin olabileceğini iddia ediyor.

Alzheimer Bulaşıcı Olabilir mi?

Alzheimer hastalığının bulaşıcı olup olmadığını kesin olarak söylemek için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Ancak, bu çalışmanın bulguları, enfekte olmuş büyüme hormonları gibi tıbbi işlemler sırasında hastalığa yol açabilecek proteinlerin vücuda girebileceği ihtimalini ortaya koyuyor.

Beyinde Alzheimer ile ilişkili plak birikimi, özellikle beta-amiloid proteinleriyle ilişkilendirilir. Bu proteinlerin hatalı şekilde katlanması, beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Araştırmacılar, bu proteinlerin kadavralardan alınan hormonlarla aktarılabileceğini düşünüyor. Ancak, bu durumun yaygın olup olmadığı ve normal sosyal temaslar yoluyla bulaşıp bulaşmadığı henüz net değildir.

Risk Faktörleri ve Önlemler

Alzheimer hastalığının bilinen en yaygın risk faktörleri arasında yaş, genetik yatkınlık, kötü yaşam tarzı alışkanlıkları ve kronik sağlık sorunları yer alır. Araştırmanın bu yeni bulgusu, tıbbi prosedürlerin önemini de vurgulamaktadır. Özellikle sterilizasyon ve güvenli tıbbi uygulamalar, Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların riskini azaltabilir.

Toplum genelinde Alzheimer hastalığına dair farkındalık arttıkça, daha erken teşhis ve tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Erken teşhis, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve yaşam kalitesini artırabilir.

Sonuç

Nature Medicine'da yayınlanan bu araştırma, Alzheimer hastalığının olası nedenleri hakkında yeni bir bakış açısı sunuyor. Büyüme hormonu enjeksiyonu geçmişi olan bireylerde erken başlangıçlı Alzheimer gelişmesi, tıbbi prosedürlerin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak, bu durumun toplum geneli için bir risk oluşturup oluşturmadığı konusunda kesin bir sonuca varmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Alzheimer konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak ve riskleri en aza indirmek için düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak büyük önem taşıyor.